Kafamı kaldırıp baktım binaya, bildiğiniz bir han'ına benziyordu.
Dışarıdan görünüşü apartmana hiç benzemiyordu.
Etrafa bakındımda, çok geniş bir cadde üzerindeyiz.
Binalar aynı tip. Hep bir birinin kopyası. Cadde tertemiz vızır vızır arabalar geçiyor, İnsanlar geçiyor, yüzlerine bakıyorum bir önceki geçen kadınla aynı yüz:)
Adama bakıyorum deminde geçti bu diyorum. Sanki robot gibi tek fabrikadan çıkmışlar:)
Hani Türkiye'den geldik ya anam bir eşya getirmişiz yerinden kalkmıyor valizler:)
İlk kez 4. Kattan yukarıda oturacam ya heyecanlandım daha yukarı çıkmadan manzarayı hayal ediyorum:)
Birde bina asansörlü efendim:p
İlk kez asansöre de bindik ya (ozamanlar lüks semtlerde vardı asansörlü evler efm.)
Çıktık 6. Kat'a. Her katta 5 daire vardı girdik birine HA BİSMİLLAH ile.
Girdim ama gözüm karardı bir anda.Hiçbir şey göremez oldum. Sanki biri beni başımdan aşağı yere itiyormuş gibi. Ev öyle bir karanlık, daracık, baskılı, küçücük geldiki gözüme.
Yinede aynen öyleydi! Bu ne allahım tavuk kümesi gibi dedim:)
O pırıl pırıl caddenin, güzelim japonyanın evleri böyle mi?
Şansıma ev'de arkaya bakıyormuş!
Arka binanın asansör boşluğuna. Manzara?
Sağdan ve soldan bir karış bina boşluğundan görülen iki sokak:)
Odaları dolaşayım dedim bizimkine. Hepsi bukadar dedi:)
Yer'de bir sünger, küçük bir tv, iki kapaklı mini buz dolabı, mikro dalga, bilgisayar masası ve tost makinesi olan 4 metre kadar bir oda. Oda içinde duvarda sürgülü dolap sandığım yatak odası varmış birde. Uzun ince hol ile karışık mutfak var, hepsi bu! Bu 2 göz odacığa 2+1 deniliyormuş Japonya'da:)
Patron'da yanımızda bir şey'de diyemiyorum bizim herife!
Neyse sustuk artık demekki Japonya'da evler böyleymiş dedim kapattım çenemi. Yerleşmeye başladık yavaş yavaş.
bu şekilde yazmanız çok hoş olmuş valla hepsini okurum gibi geliyor bana😁
YanıtlaSil