Yazı geçirdik. Denize, tatile gittik ama bir hiç pikniğe gidemedik.
Kızımında Doğum günü. Hediye olarak ne alsam diye düşünürken aklıma piknik geldi.
Klasik park pikniklerinden sıkılmıştım. Bir değişiklik olsun istiyordum ama ne?
Farklı bir piknik olmalı dedim. internete otur ve araştır dedim kendime :p
Bilgisayarın başına oturdum (her zamanki gibi) "ピクニック" piknik diye yazdım.
Karşıma sürekli bir site çıkıyordu..
Üzüm bahçeleri resimleri vardı,"ぶどう狩り-Budou gari" üzüm bağları veya (üzüm toplama) yazıyordu.
Çok ilginç geldi bana. ilk defa üzüm bağları görücem diye heyecanla aradım orayı.Yolu öğrendim, fiyatları aldım, saat aralıklarını sordum. Çokta yakınmış bize üzüm bağları. Evden çıkıp bağlara girmemiz 1 saati bile tutmuyormuş.
Yan komşumuda alıp çıktık yola:) "JR" ile gidiliyormuş.
Evede yakın JR "imamiya-今宮" dan bindik tren'e 30 dakika sonra "JR Kashiwabara-JR柏原駅"da indik. Aktarma veya bekleme falan hiç bişey yok.
Tek trenle çok rahat vardık. İnince gişeden dışarı çıktık ve kapıda bizi elinde pankartla bekleyen
özel şoförümüzü gördük:) Tatlı, samimi bir beydi.
Elimiz'den çantalarımızı aldı. Arkadaşın çocuk arabasını aldı. Bize sadece oturmak düştü:)
istasyon'dan bağlara kadar 10 dakika sürdü.Yine aynı şekilde bize yardımcı oldu adam.
Mandalina bahçeleri gibi saat sınırı yok burada.
Hafta içi 9~13 arası, Hafta sonu 9~15 arası.
Geldiğimiz bağ tepe aşağı olduğu için içi dikti bayağı:) düz olaymış iyi olurmuş:)
İçeride ayağı kısa pazar tahtası gibi birşey yapmışlar. Üzerine oturuyorsun.
Örtümüzü örtük oturduk. Üstünü sera gibi kapatmışlar.
O gün için hazırlıklar yaptık. Kek, börek, japon "おにぎり-Onigiri" si vs.
Japon çayı "麦茶-Mugi cha"(Arpa suyu çayı). Meyve suyu almadık yanımıza.
Zaten meyve bahçesine gidiyoruz:) ilk kez üzümü dalından koparıp yedim.
Çok güzel birs şeymiş.sabah 9 dan akşama kadar ye:)
Yiyebildiğimiz kadar yedik. Fazlası zarar:)
Gittiğimiz yer bir köy. Çok doğal. Bazı evlerin önünde sadece birer tane keçi ve tavuk var.Köy dediysem bizimkiler gibi değil. Öyle ahırlar, koyun sürüleri, büyük baş hayvanlar yok.
Bildiğimiz kasaba gibi ama köy adı. Küçük konbini marketi var.
Az bir mesafe ötede küçük bir köy tren istasyonu. Herkesin kapısında özel arabası.
Yolları geniş ve dümdüz. Evleri en az 50-100 yıllık. Yeni yapı hiç yok.
Bağın dışına çıktık biraz dolaştık. Küçük bir göleti ve ormanı var. Tepe üstünde bir yer.
Osaka ayaklarımıza serilmiş. Muhteşem manzarası var bağların.
Hani japon filmlerindeki evler varya. İşte o evlerle dolu heryer:) çok tarihi, çok muhteşem hakiki japon köyü ve japon evleri.. Her evin önünde eski bir çamaşır makinesi var onu anlamadım koca evde neden kapı önünde?
Evin arkasında da bahçe yapmışlar. Organik mis gibi domates, biber, patlıcan, maydanoz, kıvırcık.
Aklınıza gelecek tüm salata malzemesini kendileri yetiştiriyor.
Bizimkiler uzakta yapıyor bu bahçe işlerini. Ama japonlar evin arka bahçesinde yapıyor.
Günlük orada geçiriyor zamanını.
Köy ama kasabaya çok yakın. Böyle yerlerde büyük market işi zor oluyor.
Genelde yaz tatillerinde küçük köylerde geçirmeyi çok sevdiğim için çok zorlanıyoruz alışveriş işinde.
Sagolsun kaldığımız pansiyon sahipleri veriyor bize bisiklet.
Öyle hallediyoruz yeme, içme işini:)
Neysee yedik, içtik insan sıkılıyor bir süre sonra:)
Çıkarken isterseniz, kilo işi olarak satın alıp götürebiliyorsunuz.
Arkadaşımla ben, birer kilo alıp eşlerimizede götürdük.
3 saat kadar birşey kaldık bağlarda. Sonra haber verdik araba bizi istasyona kadar bıraktı.
Bizim gittiğimiz bağların iletişim bilgileri: Ağustos 10 ila ~ Ekim 15 ne kadar açık.
hafta içi sabah 09:00 öğlen 13:00 arası, hafta sonu 09:00 öğleden sonra 15:00 e kadar açık.
Telefon numarası 072-971-8308
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Duygularını bizimle paylaşmak ister misin