Japonya'da aile ilişkileri sıfır, apartman komşulukları sıfır.. Yeni nesil yabani gibi kimseye selam vermez, hal hatır sormaz.
Ama her mahallenin yaşlısı vardır.
Ama her mahallenin yaşlısı vardır.
Bu kişiler aralarında "İmece" grubu olarak her hafta buluşma düzenlerler..
Mahallenin çöp günü, mahallenin festivallerinde yapılacak işleri, mahallenin güvenliği, mahallenin okul çocuklarının okula güvenle gidiş gelişlerini sağlamaları, yangın da, depremde, su baskınında neler yapılacağı, hırsızlık meselesinde nasıl güven alınacağı vs..
Bütün bu işleri her mahallenin kendi grubu düzenler ve ayarlar.
Bütün bu işleri her mahallenin kendi grubu düzenler ve ayarlar.
Türkçemize çevirecek olursak bir nevi mahalle yöneticileri "Apartman yöneticisi" gibi bir yönetimle idare edilen bir sistem :)
O semtin okulunun müdürüyle iş birliği yaparlar.
O semtin okulunun müdürüyle iş birliği yaparlar.
Çocuklar, okula gidip gelirken şüphelendiği kişileri öğretmenlerine bildiriyor.
Okul müdürü de hemen bir bildiri yayınlayıp çocukların ailelerine ve bu gruplara gönderiyor.
Okul müdürü de hemen bir bildiri yayınlayıp çocukların ailelerine ve bu gruplara gönderiyor.
Bizim çocukların sabah okula giderken onlara göz kulak olan yaşlı tatlı bir amcaları var.
Her sabah saat tam 7:45'de çocukların toplanacağı yerde köpeğiyle birlikte bekler.
Okulun açık olduğu her gün hemde hiç aksatmadan. Çocukları bir araya toplayıp onları güvenle caddeden geçmelerini sağlayıp evine girer.. İlçenin belediyesi ve mahallenin muhtarıyla irtibat içindeler. Belediyenin bildirimlerini sürekli taze olarak alırlar.
Her sabah saat tam 7:45'de çocukların toplanacağı yerde köpeğiyle birlikte bekler.
Okulun açık olduğu her gün hemde hiç aksatmadan. Çocukları bir araya toplayıp onları güvenle caddeden geçmelerini sağlayıp evine girer.. İlçenin belediyesi ve mahallenin muhtarıyla irtibat içindeler. Belediyenin bildirimlerini sürekli taze olarak alırlar.
Yeni çıkan kanunları, sistemleri, yasaları herşeyi bilmek zorunda bu tatlı grublar:)
Her biri de en az 50 yaşında. 80 nide var, 90 nı da. Bazılarının torunları da yardım ediyor anneanelerine, babaannelerine, dedelerine ve " Tenrikyouseinenkai- 天理教青年会" Gençlik derneklerinin sağ kolu olarak görev alıyorlar..
Türkiye'deki köylerde " köy koruyucu" diye var ama büyük kentlerde buna benzer birşey varmı hatırlamıyorum?
Japonya'da dağ başında bir köy de olsa, şehir merkezindeki lüks bir semt de olsa bu imece grublar kesinlikle vardır..
Mahallenin festivalinde akşama doğru 5'er grup oluşturularak etraf dolaşılır..
Her hangi bir güvenlik sorunu varmı. Kaybolan bir çocuk varmı.
Yaşlılardan biri bir yerde başına birşey gelmişmi diye yarım saat mahallenin etrafında bir halka dışında gezilir.
Yaşlılardan biri bir yerde başına birşey gelmişmi diye yarım saat mahallenin etrafında bir halka dışında gezilir.
Bir grup gelir, diğer grup gider. Bunu sadece bu imece grup değil o semt de oturan her evden bir kişi katılmak zorunda.
Festivaller çok kalabalık oluyor. Ve içen çok fazla.
Festivaller çok kalabalık oluyor. Ve içen çok fazla.
Gece 11'e kadar sürüyor şenlikler. O yüzden bu güvenlik grubu çok önemlidir.
Yorucu oluyor bir hayli :) az dolaşmadım bende.. Çocuk küçük olsa bile mecbursunuz katılmaya.
Ya birine emanet edeceksiniz yada bebek arabasıyla katılacaksınız:)
Ya birine emanet edeceksiniz yada bebek arabasıyla katılacaksınız:)
Bu grubun en önemsediği şey de kışın yangın uyarısı yapmak..
Japon evleri çok eski ve tahtadan oluşmaktadır. Aynı bizim Süleymaniye gibi osmanlının eski yerleşim merkezlerinde olan evlere benziyor. En az 50 yıllık evler.
Doğal gazlar, su boruları, elektrik hatları sonradan çekilmiş bu evlere..
Ve az bir ısıya bile dayanıksızlar..
11. Ay'a girmemizle bu grublar her akşam ellerinde iki tane kare tahta parçasını alıp onlara vura vura yürüyüş yaparlar..
Elektrik sobalarınızın fişini çekmeden uyumayın!
Gazlı sobanızı kapatmadan evden çıkmayın!
Ocakta yemeği unutmayın!
Yatakta yatarken sigara içmeyin!
Japonya'da yangın çıkması demek bir mahallenin yok olması demektir.. Bir ev yangınında diğer evlerede sıçraması çok hızlı oluyor. Çünkü bu yangın çıkan evin mahallesinde 50-100 yıllık eski tahta evlerle dolu..
Ve hepsindede genelde yaşlılar oturuyor. Gençler apartman dairelerini tercih ettikleri için baba anneler ve dedeler yaşıyor bu eski köhne evlerde. Çoğu da hasta veya yatalak oluyor.
Kış boyunca Japonya genelinde her gün üzücü yangın haberleri çıkıyor televizyonlarda.
Yaşlı ve yürümekte bile zorlanan kişilerle dolu bu evler. Ev yanıyor ama kendini kurtaramıyor. 11. Ay'dan, 5. Ay'a kadar sokakda bu grublarla karşılaşırsanız şaşırmayın.
Neden bu ellerindeki şeyleri birbirlerine vurup bağırıyorlar demeyin:)
O semt'de yaşayan ve kendi güvenlikleri için çabalayan insanlardır.
Gösterdikleri bu çabalarını ve ince düşüncelerini gerçekten takdir ediyorum.
Ve her karşılaştığım bu grubları gördüğüm yerde gülümseyerek saygıyla eğiliyorum..
Ha bu arada bu şirin mahalle gençleri (ruhları genç olanlar) eğlence kısmında da yer alıyorlar:)
Matsuri dediğimiz festivallerde geleneksel halk oyunlarında dans ediyorlar.
Matsuri dediğimiz festivallerde geleneksel halk oyunlarında dans ediyorlar.
Kimomolarını veya Yugatalarını ( mevsime göre) giyinip eski geleneksel yöre danslarında harikalar yaratıyorlar..
Birde her birinin ayrı bir yetenekleri var:)
Birde her birinin ayrı bir yetenekleri var:)
Kimi ' Origami ' katlama sanatında, kimi ' Kimono ' giydirmede kimisi de ' Yemek ' konusunda hamarat kişiler ve muhakkak müzik grubları da vardır.
Okullarda ve belediyenin halk eğitim merkezlerinde gösterilere çıkıyorlar.
Hiçbir japon kadını ve erkeği evde boş boş oturmayı sevmez.
Doğup büyüyüp yaklaşık 3 yaşına gelmiş bir japonun bir hobisi ve eğlencesi vardır.
Ve okul çağlarından itibaren öldüğü ana kadar çalışmakla ve bu hobilerle meskuldür.
Bizim insanımız 45'i geçtimi kocar.. Birde çocuğu evlendimi kendini kaynana/kaynata görüp kenara çekilir.
Yediği önünde yemediği ardında kalsın 5 yıldızlı otel hayatı yaşasın ister.
Yediği önünde yemediği ardında kalsın 5 yıldızlı otel hayatı yaşasın ister.
50 yaşındaki bir kadınımızın romatizmadan, bel fıtığından, boyun fıtığından, tansiyon dan, şekerden başka bir kelime çıkmaz ağzından. Birde gelin japon neneleri görün..
80 yaşında beli iki büklüm kadın bisikletiyle acele acele ya marketine gidiyor yada mahallesinin toplantısına..
Onlarda hasta haftanın 2-3 günü fizik tedavi görüyor, bir avuç ilaç içiyor ama hiçbirinin ağzından yaşlandık bunu anlamam, şunu bilmem, onu beceremem kelimesini duyamazsınız! Annem 65 yaşında ama annem bir bardak su alıp içince hemen olduğu yere oturuyor. Off Yoruldum, aman öldüm, off mahfoldum.
Onlarda hasta haftanın 2-3 günü fizik tedavi görüyor, bir avuç ilaç içiyor ama hiçbirinin ağzından yaşlandık bunu anlamam, şunu bilmem, onu beceremem kelimesini duyamazsınız! Annem 65 yaşında ama annem bir bardak su alıp içince hemen olduğu yere oturuyor. Off Yoruldum, aman öldüm, off mahfoldum.
Hareketsizlikten vücudunu yerinden kaldıramıyor..
Yazılarınızı çok faydalı buluyorum emekleriniz için teşekkürler :)
YanıtlaSilYazılarımı beğendiğiniz için asıl ben teşekkür ederim.
YanıtlaSilİlgiyle takip ediyorum sizi cok tesekkurler :)
YanıtlaSilBende çok çok teşekkür ederim:)
Sil