Dünyanın neresinde olursanız olun. Tipler, yüzler, gözler değişse de..
Zencisi, sarışını, çekik gözlüsü olsun kadın yine kadındır.
Çekememezlik, kıskançlık, gelin kaynana sorunu, aile sorunu hep aynıdır..
Boyunlarına fotoğraf makinesini takıp, etrafına gülücükler yayan japonların dünyanın en dedikoducu bir millet olduğunu söylesem ne dersiniz? :)
Hadi canımmmm iftira atma şimdi adamlara dediğinizi duyar gibiyim:))
İster inanın ister inanmayın japonlar dedikoduyu en az bizim kadar çok seviyor..
İki arkadaş bir yerde karşılaşmasın saatlerce dedikodu yapabilir:)
Özelliklede market köşelerinde, manav'da karşılaştığı komşusuyla mahallede ne olmuş ne bitmiş.
Mahallede kimin kocası geç geliyor, kimin kızı evleniyor, çocukların öğretmeni tayini nereye çıkmış, kimin kocası karısını aldatıyor, kim nerede dükkan açmış batırmış, kimin ne hastalığı var her şeyi çok iyi bilen mahallenin muhtarları dolu buralarda:))
Bizim çocukların sınıf arkadaşının annesini yaklaşık 6 aydır göremiyordum.
Artık bana küs olduğunu düşünür oldum.
Demekki Kato san'a birşey yaptım ki beni gördüğü yerde yolunu değiştiriyor benimle karşılaşmasın diye.
Bizim mahallenin festivalinde iki üç arkadaş bir arada otururken konuyu açtım.
Ya Kato san'ı kaç aydır görmüyorum neden acaba? Bilmeden birşey mi yaptım da bana görünmüyor dedim. Arkadaşlar bir başladı anlatmaya yeminle ağzım açık halde dinler olmuşum arkadaşları:)) bizim çocukların okulunda "Anne voleybol " takımımız var.
Ben bir süre bıraktım iş/ev derken yoruyor beni voleybol çalışmaları. O aradada bizim koç değişmiş. Eski koçumuz yaşlı ama diri bir bey'di. Yerine genç bir adam gelmiş.
Ben görmüşüm ama çıkartamadım o an. İşte güzel arkadaşımız o koçla kaçmış..
Hemde 3 çocuğu vardı. Eşi de çok iyi biri çok seviyordum karı kocayı ve çocuklarını.
Arkadaşımız büyüğü benim oğlanla yaşıt, küçüğü 8 yaşında 3 çocuğu bırakıp gitmiş.
Birde yeni eşinden hamileymiş.. Arkadaşlar anlattıkça şok içinde dinledim.
Ne kavgalar olmuş. Ne rezillikler bir bir anlatıyorlar bana. Birde aynı mahallede komşuyuz nasıl duymamışım görmemişim? Öğrendikten bir süre sonra o arkadaşımızı bizim çocukların "Undoukai-運動会" çocuk spor bayramlarında okulun bahçesinin duvarının dışında küçük bir delik var. O delikten o 8 yaşında dediğim çocuğun katıldığı etkinlikleri izlediğini gördüm.
Herkes ona bakıp fısıl fısıl konuştuklarını gördükçe içim parçalandı.
Hani kendi seçimi ama böyle olmamalıydı:( o da bir anne dedim..
Dedikodu kazanının en büyüğü işyerlerinde yapılıyor..Özelliklede insanları kiloları hakkında çok eleştirirler.. Japonlar yargısız infaz etmeyi severler. Seni anlamadan dinlemeden, nedenini sormadan hakkında konuşmak onlara bir eğlence gibi görünür..
Hani japonları bu kadar eleştiripte sanki biz türkler de öyle değil miyiz diyorsunuz..
Kesinlikle haklısınız bizdeki dedikoducular yüzünden genç kızken çok çekmiştim akraba dedikodularından:)) Türkiye'de bekar olmak suç, dul kalmak suç, kilolu olmak suç, gülmek suç, ağlamak suç, oturmak suç, gezmek suç.
Bizimkiler işin iyice b...unu çıkardılar.. En azından Japonya'da akraba dedikodusu yok.
Oda olsaydı herhalde adamlar zaten psikolojikmen çökmüş durumda.
Birde bizim yaşadığımız akraba akrebiyle uğraşmıyorlar en azından:))
Japonya'da yaşamıyorum ama Japonların bu konuda ne kadar acımasız olduğunu biliyorum oda bana kalsın...
YanıtlaSil