Türkiye'de anne ve babalar, çocukları okula başladıktan, liseye kadar her sabah ve akşam çocukları okula götürüp getirmelerine gerçektende gıpta ile bakıyorum.
1 değil, 3 değil, 5 değil,tam 8 yıl boyunca haftanın 5 günü kendini çocukların okuluna adamış.
Sosyal hayat diye birşey kalmıyor annelerin. Sabah kalk çocuğu okula götür gel, eve dön temizlik, yemek, alışveriş derken tekrar çocuğun okul saati geliyor :)
Ben bir hafta bile dayanamam :) Bir yere gidemezsin, birini çağıramazsın..
Bir yere oturmaya git kendini çocuğun saatine göre ayarla:)
Cidden çok ilginç geliyor bana bu çocuğu götür, getir işleri.
Birde şu dikkatimi çekiyor.
Aynı sokakta veya apartmanda en az 10 çocuk, 10 anne var diyelim.
Bu 10 anne de kendi çocuğunu götürüp getiriyor. Neden paslaşarak yapılmıyor bu işler?
Zaten çocuğun okula gidecek mecbur buna.. O an, o gün işinin çıkmasının imkanı yok..
Sokak veya apartman anneleriyle günleri bölüşerek, grup halinde rehber eşliğinde gidilir gibi götürülse anneler çok rahatlayacak.
Kız kardeşime de dedim bunu. Neden herkes kendi çocuğunu götürüyor, neden komşunla paslaşarak götürmüyorsunuz?
Yav bir gün götürse, ikinci gün götürmüyor diyor! Ne alaka ya? Zaten gidiyor kadın okula?
1 değil, 3 değil, 5 değil,tam 8 yıl boyunca haftanın 5 günü kendini çocukların okuluna adamış.
Sosyal hayat diye birşey kalmıyor annelerin. Sabah kalk çocuğu okula götür gel, eve dön temizlik, yemek, alışveriş derken tekrar çocuğun okul saati geliyor :)
Ben bir hafta bile dayanamam :) Bir yere gidemezsin, birini çağıramazsın..
Bir yere oturmaya git kendini çocuğun saatine göre ayarla:)
Cidden çok ilginç geliyor bana bu çocuğu götür, getir işleri.
Birde şu dikkatimi çekiyor.
Aynı sokakta veya apartmanda en az 10 çocuk, 10 anne var diyelim.
Bu 10 anne de kendi çocuğunu götürüp getiriyor. Neden paslaşarak yapılmıyor bu işler?
Zaten çocuğun okula gidecek mecbur buna.. O an, o gün işinin çıkmasının imkanı yok..
Sokak veya apartman anneleriyle günleri bölüşerek, grup halinde rehber eşliğinde gidilir gibi götürülse anneler çok rahatlayacak.
Kız kardeşime de dedim bunu. Neden herkes kendi çocuğunu götürüyor, neden komşunla paslaşarak götürmüyorsunuz?
Yav bir gün götürse, ikinci gün götürmüyor diyor! Ne alaka ya? Zaten gidiyor kadın okula?
Gözünü seveyim japonya'nın bu sistemine.. Can kurban bu sistemi bulana :))
Japonya'da iki çocuk okuttum. Ana okulundan, lise son'a kadar gittiler.
Sadece ana okullarında kendim götürüp, getirdim.
Çünkü anaokulumuzda servis yoktu. Oğlan 4, kız 1,5 yaşında anaokuluna başladı.
Bebekken bisikletimin önüne, 3 yaşından sonra da bisikletin arkasına çocuk koltuğu koyup götürüp getirdim. Anaokulu bitip, ilkokula başladıktan sonra götürmeler kesiliyor.
1. Sınıftan itibaren çocuk kendi başına okula gidiyor.
6 yaşındaki çocuk nasıl tek başına sabahın köründe okula gidebilir diye şaşırdınız değilmi?:)
Evet gidiyor. Ama nasıl? Resimde gördüğünüz şekilde grup halinde gidiyorlar.
Bu gruplar nasıl oluşuyor bunu anlatmaya çalışayım..
Her sokakta okula giden çocuklar, bir apartmanın önünde toplanıyor.
Bu toplanma noktasını okul kendi belirliyor, çocuklarda bu kurala uymak zorunda.
Okulun ilk günü öğretmenler, çocukların evlerini belirten bir harita çıkarıyor.
Öğretmene sormalısınız. Hocam benim çocuğum sabahları nereye gelmesi lazım?
Diye sormazsanız hoca size senin çocuk şuraya gelsin demez. Siz hatırlatın.
Sokağınızda ki öğretmenin belirlediği bir apartman önünde, sokakta oturan kaç çocuk varsa evden 07:40 gibi çıkıp, toplanacak noktaya gelir.
Orası o sokağın grubu demektir. Her grubun bir başı vardır.
O baş'ta o grubun en yüksek sınıfı olan çocuktur. Yani grupta 1-2-3-4-5-6 sınıftan birer çocuk var sayarsak, 6. Sınıfa giden çocuk grup başı demektir.
Tüm sorumluluk o çocuğun üzerindedir.
Kendinden küçük çocukları sağ salim okula o çocuk götürür.
Caddede karşıdan karşıya geçmeyi, tek sıra halinde düz yürümeyide o çocuk kontrol eder.
07:40 gibi (ev ile okul arasındaki mesafeye göre çıkış saati değişebiliyor) evden çıkan çocuklar, diğer çocuklarında gelmesiyle 7:50 gibi okula doğru yola çıkarlar.
Her sokak başında yürüdükçe diğer sokağın çocukları ile bir araya gele gele büyük bir grup haline dönüşerek okul yolunda yürürler.
Büyük grup haline gelmiş olsa da herkes kendi grubunu tanır.
Bu arada okul 8:15 gibi başlar, fakat öğretmenler ve müdür, müdür yardımcısı saat 07:00 de okula gelip iş başı yapmak zorunda.
Türkiye'deki gibi ders başlamasına 5-10 dakika kala gelme gibi bir lüksü yoktur!
Öğretmen ve müdür erkenden gelir, okulu açar, yaz sa soğutucu klimaları, kış sa ısıtıcı klimaları açar. Hademe erkenden giriş kapısı ve bahçeyi çocuklar gelmeden sular, süpürür.
Tüm öğretmenler çıkar yola. Müdür ve yardımcısı da okulun giriş kapısında hazır bekler.
Okula en uzak evdeki çocuğun evinin önüne kadar en az 10 öğretmen belirli noktalarda hazır vaziyette grupların gelmelerini bekler.
En son evdeki çocuğun kapısına kadar da bir öğretmen bisikletiyle gider.
O çocuğun sokağındaki gruptan itibaren tek tek okula en yakın çocuğun grubuna kadar kendisi de onlarla birlikte yürüyerek çocuklara eşlik eder..
Yani 6 yaşındaki çocuğu tek başına sokağa salmıyoruz:) çünkü biliyoruz ki güvendeler:)
Birde her sokakta muhakkak bir yaşlı gönüllü dede veya nine olur.
Sokağın belirli noktalarını belirleyen etkende bu yaşlıların bulunduğu evdir.
Her sabah erinmeden o insan da çocukları bir araya toplayıp okullarına güvenle gönderir.
Bizim sokağın çok tatlı bir dedesi vardı. Amcam sağolsun haftanın 5 günü her sabah köpeğiyle çocuklarımızı bekler, onları okula gönderir.
Çocuklar gelmeden çoktan köpeğini gezdirip gelmiştir :) Köpeği de çok tatlı ve uysaldır.
Tabiki her sokakta bir yaşlı gönüllü olmaya bilir. Yoksa çocuklar kendileri grubu yönetir.
Bir sonraki yazımda da bu gönüllü insanlardan bahsedicem.
Hani yazımın başında bahsettim ya haftayı sıraya koyup çocukları gönderin diye.
İşte o meseleyi japon işi nasıl yapıyoruz anlatıcam.
İnşallah bu sistem Türkiye'ye de gelir.. gerçekten japonya'da çocuk okutmak çok rahat.
Japon okullarında sabahçı veya öğlenci yok. Tüm gün okulda olur çocuklar.
Sabah 8:15, öğleden sonra 15:00 arasıdır.
Eğer ki çocuğun eğitimi arkadaşlarından biraz geriyse özel ders alır.
Bu da okul saatini uzatır. Ozaman sabah 8 akşam 6-7 yi bulur.
Bir de çalışan anneyseniz çocuğun o saate kadar kalması sizin için bir nimet demektir :)
Gözün arkada kalmıyor :) İş dönüşü çocuğu okuldan al gel evine :)
1. Sınıf çocuklarını tek başlarına eve göndermek istemiyor öğretmenleri.
Anne veya babaya gelip almalarını istiyorlar.
Çünkü sabahki sistem, öğleden sonrayı da kapsamıyor.
Biraz önce bahsettiğim gibi 3 ila 7 arası çocuğun ailevi veya eğitimine göre farklılıklar olduğu için ayrı ayrı çıkıyorlar okuldan. Çocuğun sabahki grubu ayrı ayrı eve dönmüş oluyor.
Öğretmenler yoğun bir günde değilse kendisi getiriyor. Yoğunsa (genelde öyle olur) aile bireyleri anne, baba, dede, nene, en az orta okul öğrencisi abi veya abla almak zorunda.
Japon anne, babaların %99 çalıştığı için iş dönüşü bisikletiyle alıp evine dönüyor.
Ben okula giderken de aynen büyük çocuklar küçükleri okula götürürdü ne anne, ne baba vardı. Annem ilk gün geldi beni bıraktı o kadar. Şimdi ben işe giderken 1. sınıftaki oğlumu okula bırakıyorum yolda adım atılmıyor annelerden bide yol ortası durup muhabbet ediyorlar trafik iyice tıkanıyor. Neden geliyorsunuz okula kocaman çocuk diyorum sabah sporuymuş : ))))))
YanıtlaSilAma bizde ne 6. sınıftaki çocuğun dediğini küçükler dinler ne mahallelerde gönüllü ihtiyar olur ne de insanlar bu kadar güvenilir değil. Komsusunun çocuğunu sobada yakan bir ülke burası. Tabi her ülkenin vardır böyle insanlık dışı vahsetleri ama ben kardeşimi kendim alıp kendim bırakmayı yeglerim. Hem anlasilsa bile biri dicek bugün isim var biri dicek bugün işim var. Bide enayi olucaz. Oooooo...
YanıtlaSilJaponya'daki second button olayı nedir?
YanıtlaSilOrtaokuldan beri hayalimdi Japonya gitmek , yıllar geçti , okudukça daha bir sever oldum. Hiç bir ülke mükemmel değildir ya da hiç bir insan... Ama diğerlerine oranla en iyiler her zman vardır. Japonya milletçe hareket eden bir ülke. Bireysel değil , enayicilik mantığı bi bizde var zaten...
YanıtlaSil